İŞ DÜNYASINDA LİDERLİĞE BAKIŞ
‘’Lider dediğin önde
yürüyen değil, yol gösteren olmalıdır. ’’( M.K.Atatürk ) sözleriyle liderliğin
nasıl olması gerektiğini bize en açık şekilde göstermiş, öğretmiş ve nesillere
anlatılması için örnek olarak bırakmıştır. John Maxwell'in lider tanımı, “ Bir
lider, yolu bilen, giden, yol gösteren ve gösteren kişidir .” Liderlik eden
kişilerde görülen 3 özellik göze çarpmaktadır. Bunlar vizyon, motivasyon ve
cesarettir. Tıpkı ulu önder Atatürk’te de bu 3 özellik görülmektedir.
Başarılarını kaynağı hiç şüphesiz lider oluşudur. Her başarının arkasında doğru
karar, bağlılığı, insanlara güven vermesi, insanlara ilham kaynağı olması,
yaratıcı düşünerek yeniliklere kararlılığını göstererek adım adım ilerlemesi,
vizyonu, amacı ve iyi bir iletişimci olması Atatürk’ün doğuştan bir lider
olduğunun sonucu bize göstermektedir.
Günümüzde lider ve
yönetici kavramları birbirinin içine girmiş durumdadır. Fakat arada çok önemli
bir fark vardır. Herkes yönetici olur ama kimse lider olamaz. Yönetici birer
idarecidir, rutini sever, devam ettiricidir, sistem odaklıdır, kısa vadeli
hedefler peşinde koşar, mevcut durumu olduğu gibi kabul eder ve kuralcıdır.
Oysa lider yenilikçidir, sürekli yaratmayı sever, orijinal fikirlere değer
verir, geliştiricidir, insanlara odaklanır, empati kurar, uzun vadeli
hedeflerin peşinde koşar, sorgulayıcıdır, mevcut durumları eleştirel yaklaşır
ve herkes için en doğru olan düşüncenin peşindedir. Bu yüzden 21. yüzyıl
günümüz yöneticilerin kendini geliştirmesi, eleştirel yaklaşması ve vizyon
sahibi olması çok önemlidir.
Günümüz iş dünyasında
liderlik tarzlarını bilerek, iş yerinde ve günlük yaşantımızda birçok etkisini
görmekteyiz. Bu liderlik tarzları otokratik, demokratik, delegatif, dönüşümsel,
işlemsel, karizmatik ve durumsal liderlik tarzlarıdır. Bunlardan bahsedecek
olursak;
- Otokratik liderlik tarzı: Lider,
patron, yöneticiye tam güç ya da yetki verir. Bu tarz kişiler her şeyi
kendi karar verir. Danışmadan işleri yürütür.
- Demokratik liderlik tarzı:
İletişimin aktif olduğu, akıllı, yaratıcı, düşünceli ve yetkin olmasını
gerektirir. Katılımcı olarak da bilinen bu liderlik tarzı en çok iş
yerinde tercih edilmektedir.
- Delegatif liderlik tarzı: Grup
üyelerine rehberlik etmek yerine onların karar vermesini bekler. Günümüz
iş dünyasında en çok olması gereken motivasyondur ve bu liderlik tarzıyla
hareket eden yöneticilerde motivasyon eksikliği yaratır.
- Dönüşümsel liderlik tarzı: En çok
arzu edilen, takım içi etkili iletişim yoluyla gelişen bir çalışma
kültürünü oluşturur. Birlikte çalışmak odak noktasıdır.
- İşlemsel liderlik tarzı: denetim ve
yönlendirme içi içedir. Genelde performans gösterme şekliyle iş
çalışanlarını motive eder.
- Karizmatik liderlik tarzı: Motive,
tutkulu ve kendilerinden emin olan kişilerdir. Günümüz iş dünyasında bu
tarz liderlik pazarda güçlü bir görünüm elde etmeyi sağlar.
- Durumsal liderlik tarzı: Hersey ve
Blanchard’ın liderlik stilleridir. İlk olarak 1969’ da yayınlanan bu model
anlatma tarzı, satış tarzı, katılan tarzı ve delegating tarzlarını açıklar.
Daha sonra Blanchard bu 4 ana liderlik stilini genişleterek yönetim,
koçluk, destekleme ve delegating stillerini oluşturur.
Liderlik tarzlarını
doğru zaman ve yerde kullandığımızda, özellikle iş yaşantımızda, bize çok
fayda sağlamaktadır. Güçlü lider olmak için adım adım ilerlemeliyiz. Bunların
yanında yönetici ve liderin bilmesi gereken en önemli özelliklerinden biri de
duygusal zekadır. Duygusal zekayı, iş hayatında stres yönetimi, ekip çalışması,
liderlik etme gibi birçok konuda başarılı olan çalışanlara rastlamıştır. Aynı
zamanda duygusal zeka sahibi adayların işe alımında motivasyon, empati kurma
özelliği, öz farkındalık ve strese dayanıklı çalışma ortamlarında olmayanlara
göre daha etkili çalışıldığı araştırmalarda görülmüştür.
Duygusal zekanın iş
hayatında kazandırdıklarına bakacak olursak; çalışanların örgüt yapısı ve işe
katkısı artar. Birey kendini ifade eder, iletişimi kuvvetli olur, doğru riskler
alarak kararlı şekilde hareket eder ve en önemlisi de özellikle örgüt için
motive edici özelliğe sahip birey olarak bir adım önde olur.
Ulu önder Atatürk her
açıdan hem iş yaşamımızı hem de gündelik yaşantımızı etkili bir liderin
sonuçları çerçevesinde bize ışık tutarak liderlik etmiştir. Atatürk hem lider
özelliğiyle hem de duygusal zekasıyla birçok güzel hedeflere ulaşılmıştır. Bize
bıraktığı bu güzellikler arasında dün 100. Yılını kutladığımız ‘’23 Nisan Çocuk
Bayramı ve Ulusal Egemenlik’’ bayramının en güzel örneğini
görmekteyiz. Pandemi sürecinde olduğumuz bu zor günlerde milli duygu ve bilincin
önde olduğu ve bize hala liderlik ettiğini görmekteyiz.

Elinize sağlık çok verimli bir yazı olmuş devamını ve benzeri yazıları beklemedeyiz.
YanıtlaSil