ÖRGÜTSEL DAVRANIŞ DÜZEYLERİ; ÖRGÜTLERDE ÇEŞİTLİLİK, ÖRGÜT YAPISI, ÖRGÜT KÜLTÜRÜ, İNSAN KAYNAKLARI, ÖRGÜTSEL DEĞİŞİM


ÖRGÜTSEL DAVRANIŞ DÜZEY MODELLERİ


 Örgütsel davranış; insanın iş yerindeki davranışlarıyla ilgilidir. İnsanı daha verimli nasıl çalıştırır? Sorusunun cevabını arar. İşe karşı motivasyon, işten tatmin alma ve stres süreçleri çalışma davranışının altında yatan başlıca psikolojik süreçlerdir. Örgütsel davranış iş yerindeki grup süreçlerine odaklanır. Fiziksel, sosyal ve psikolojik çevrenin işçi davranışını nasıl etkilediğini kapsayan büyük resmi inceler ve büyük resme odaklanır. Örgütsel davranış disiplinler arası disiplindir. Psikoloji, sosyoloji, kültürel ve sosyal psikoloji alanlarını etkiler. Örgütsel davranış modeli ilk olarak bireysel düzeydir. Ardından grup düzeyi gelir ve son olarak örgütsel sistem düzeyi oluşur. Başarılı bir yönetici; iletişim orta düzeyde, gelenekselden ödün vermeyen ve insan davranışlarıyla ilişkili olan bireydir. Özellikle bu bilimsel çalışmalarını his, gözlem ve sağduyu gibi sezgilerle tamamlamalıdır.

 A- Örgütsel davranışta bireysel düzey: Örgütlerde Çeşitlilik, Tutumlar, İş Tatmini, Duygular, Kişilik ve Değerler, Algılama, Bireysel Karar Alma ve Motivasyon yer alır.

1- Örgütlerde Çeşitlilik; farklılıkların bir arada bulunmasıdır. Yaş, ırk, cinsiyet, etnik köken, din, sakatlık gibi kolay algılanan özelliklerdeki farklılıklara yüzeysel çeşitliliği oluşturur. Değerler, kişilik ve çalışma tarzı gibi farklılıklar ise derin çeşitliliği oluşturur. Bu çeşitlilik sürecinden faydalanıldığı zaman farklı çalışanların ilgisini çekebiliriz, onları seçebiliriz, geliştirebiliriz ve iş yerinde tutabiliriz.

2- Tutum; duygusal, bilişsel ve davranışsal sonuçtur. Tutumun iki tür işlevi vardır. Ego koruma ve bilgi işlevidir.

 Başlıca iş tutumları:
İş tatmini; işin niteliklerini değerlendirmede ortaya çıkan histir.
İşe sarılma; bireyin işiyle özleşmesidir.
Psikolojik güçlendirme; bireyin işlerinin anlamlılığıdır.
Örgüte bağlılık; bireyin örgüt amaçlarıyla özdeşleştirilmesidir. Bunlar duygusal, zorunlu ve minnet boyutlarıdır.

 Özellikle iş tatminini arttırmak adına yöneticiler işi meydan okuyucu ve ilgi çekici hale getirdiği anda iş tatmininde artış olabilir. Örneğin Y kuşağı işlerde büyük beklenti içinde olan kuşaktır. Bu nedenle Y kuşağını işe alırken kişiliklerine karşı yapılan ön test sonuçlarına göre işe bağımlılığına bakarak karar vermelisiniz.  Günümüz yöneticileri kabiliyeti olandan çok iş yerine bağlılığı ve üretkenliği olan çalışanları daha çok tercih etmektedir.  Kişilik – iş uyumu teorisi ile çalışanların terk etme, iş tatmini ve işle ne kadar eşleştiğine bakılmalıdır. Y kuşağı duygularla hareket eden bir kuşaktır. İş tatmini yüksek olan çalışanlar müşteri tatminini ve sadakatini arttırır. Y kuşağı iş memnuniyetsizliği karşısında işten ayrılma olasılığı muhtemeldir. Y kuşağı iş değiştirmeyi kolay algılar. Bu nedenle Y kuşağının motivasyon ve iş tatmini açısından ilgilerini çekebileceği projeler ve eğitimler verilmelidir.

3- Duygular ve Duygu Durumları; her duygunun arkasında detay vardır. Bu nedenle iyi bir yönetici duyguları kontrol ederek çalışanlarını ve iş yaşamını daha güzel hale getirebilir. Duygular gerek gündelik gerekse örgütsel yaşamın ayrılmaz unsurlarıdır. Özellikle çağdaş yaşamın gerekleri insanların duygusal altyapılarını zorlayarak duygularını anlamaları her zamankinden daha fazla gerekli kılmaktadır.

4- Kişilik ve Değerler;

 Kişiliği fiziksel duruş, yüz güzelliği, cinsiyet, huy, refleks, güç seviyesi ve biyolojik ritim belirler. Kişiliğin yaklaşımı genlerdir. Kişilik işe alma kararlarında, öz değerlendirme anketlerinde, gözlemci ve değerlendirme anketleri ile ölçülür. Örgütsel davranışla ilgili diğer kişilik özellikleri; çekirdek öz değerlendirme, Makyavelizm, narsisizm, öz denetim, risk alma, a tipi kişilik ve proaktif kişiliktir. Değerler; insanların tutum, davranış ve motivasyonlarını anlayabilmeyi sağlar. Algılama biçimini değiştirir. Doğru ve yanlışlarımızı belirleme de yön göstericidir.

5- Algılama ve Bireysel karar alma;

 Algı; bireyin duyumsal izlenimlerini düzenleme ve yorumlamasıdır. Algılamayı kişi nitelikleri, olaylar ve algılama sürecindeki ortam gibi faktörler etkiler.
Örgüt içi bireyler bir ya da daha fazla seçim arasında kararlar alır. Karar alma probleme tepki olarak ortaya çıkar. Karar almayı kişilik, cinsiyet, zihinsel yetenek, performans değerlendirme, ödüllendirme sistemi, resmi kurallar, zaman kısıtları ve geçmiş olaylar gibi hem bireysel farklılıklar hem de örgütsel kısıtlıklar etkiler. 

 Bireysel karar alma; bireyin nasıl karar verdiğini anlamaya ve davranışlarını tahmin edebilmeye yardımcı olan düşüncedir. Yöneticiler karar verme sürecine dikkat etmelidir. Özellikle nasıl iyileştirebilirim sorusuna yanıtlar aramalıdır.

6- Motivasyon; David Armstrong ‘’motivasyon sadece çok çalışmak değil, aynı zamanda kendi yeteneklerinizin yansımasıdır. ’olarak tanımlamaktadır. Motivasyon en çok yöneticilerin ilgileri doğrultusundadır. Çünkü çalışanlardan en fazla gayreti elde etmektedirler. Motivasyonda iki önemli faktör vardır. Biri iş rotasyonu diğeri ise iş zenginleştirmedir. Her bireyin bir işte motivasyon olma şekli farklıdır. Örneğin kimileri yarış durumundadır kimileri ise ödüllendirme sistemi ile kendilerini motive ederler. Y kuşağı ödüllendirmeyi severken X kuşağı prim almayı sevmektedir. Motivasyonda bireysel farklılıkların farkında olmak, hedeflere net şekilde ulaşmak, geri bildirim alarak neyin doğru neyin yanlış olduğunu anlamak, çalışanların kendileri hakkında katılımlarını sağlamak, ödülleri performanslarla ilişkilendirmek ve adaletli bir sistem oluşturarak yönetici adayları çalışanlarına motive edebilir.

B- Örgütsel davranışta grup düzeyi: Grup Davranışları, Çalışma Takımlarını Anlamak, İletişim, Liderlik, Güç, Politika ve Çatışma yer alır.

1- Grup Davranışları; en önemli etken performans ile ilgili rol algıları, normlar, statü farklılıkları, grup büyüklükleri ve dayanışmadır. Grup davranışlarının temelinde sosyal etkileşim vardır.

 Grup, belirli bir amacı yerine getirmek için oluşturulan yapıdır. 2 tür grup vardır. Biçimsel gruplar; komuta grubu ve görev grubu olarak kendi içinde ikiye ayrılır. Biçimsel olmayan gruplar; ilgi grubu ve arkadaşlık grubu olarak kendi içinde ikiye ayrılır. Biçimsel gruplara; 8 kişiden oluşan hemşireler örnek verilebilir. Biçimsel olmayan gruplara; bankada çalışan personelin toplu olarak yemeğe çıkması örnek olarak verilebilir. Bireyler genelde grupları sosyal kimliklerini geliştirmek adına kurar. Benzerlik, belirginlik, statü ve belirsizliği azaltma adına grupları oluştururlar.

 Grup gelişiminin beş aşaması vardır. Bunlar ön aşama, oluşum, fırtına, kurallar, performans ve dağılma aşamalarıdır. Oluşum aşamasında, grubun amacı, yapısı ve lideri ile ilgili hangi tür davranışları kabul gördüğü yer alır. Fırtına aşamasında, grup içi çatışma yer alır. Grubun kontrol edilme sürecidir. Kurallar aşamasında, grup bütünlüğü yer alır. Grup içi ortak beklenti seti oluşturulur. Performans aşamasında, üyeler tarafından yapının fonksiyonelleşmesi yer alır. Grup enerjisi ile üyelerin göreve odaklanmasıdır. Son aşama olan dağılma aşamasında, ayrılmak için hazırlık yapmadır.

  Grup performansı; roller, normlar, statü, büyüklük ve dayanışmadır.

1-Rol bireyin gerçekleştirmesi gereken davranış kalıbıdır. Rol algısı nasıl davranması gerektiğidir. Rol beklentisi diğer bireylerin nasıl davrandığı ile ilgili beklentisidir. Rol çatışması farklı rol beklentileri ile çatışmasıdır.
2-Normlar grup içi gerçekleştirilmesi beklenen davranışlardır. Norm sınıfları 4 tanedir. Performans, görünüm, sosyal düzenleme ve kaynak dağıtım normlarıdır. Grup normlarının bireyin davranış biçimde düzenlenmesine uyum denir.
3-Statü sosyal olarak tanımlanan rütbedir. Uyum ve davranıştır. Statüyü kişinin diğerleri üzerinde uyguladığı güç, kişinin grup hedeflerine katkısı ve bireyi kişilik özellikleri belirler.
4-Büyüklük grubun genel davranışlarını etkiler. Bir düzine ya da daha fazla üyeye sahip gruplara büyük, yedi ve daha az üyeye sahip gruplara ise küçük grup denir. Küçük gruplar hız, bireysel performans ve genel performansları etkilerken; büyük gruplar problem çözme, girdi çeşitliliği ve çözüm bulma hedeflerini etkiler.
5-Dayanışma grup üyelerinin etkileri ve grup içinde kalmaya ilişkin motive olmalarıdır. Grup dayanışmasına özendirmek için; gruplar küçük olmalı, grup hedefleri desteklenmeli, grubun statüsü ve üyeliğin kazanılma algısı yüksek tutulmalı, diğer gruplarla rekabete teşvik edilmeli ve grup izole olmalıdır.

 Grup kararlarında daha fazla bilgi edilir, farklılık kazandırır, farklı bakış açılarına odaklanır, kabul etme eğilimi artar. Diğer bir yandan grup kararları zaman alır, baskılar söz konusudur, sorumluluk azdır. Genel olarak gruplar karar vermede genişlik ve derinlik açsından önemli bir araçtır. Dengeli olunduğu takdirde grubun karar verme zayıflıklarından az da olsa kurtulma ihtimaliniz vardır. Grup karar verme teknikleri arsasında en yaygın olanı etkileşimsel gruplar biçiminde ortaya çıkar. Yüz yüze iletişim halidir. Diğer tekniklere baktığımızda örnek olarak beyin fırtınası, nominal grup tekniği, elektronik toplantılardır.

2- Çalışma Takımları; pozitif sinerji üreten gruplardır. İdeal takım 5 ile 9 arasında olur. Genelde üyelerin yetenekleri, kişilikleri, rollerin dağılımı, çeşitliliği, büyükleri, tercihleri yer alır. Takımlarda yeterli kaynak olmalı, etkili lider olmalılar, güven ortamı sağlanmalı, uygun değerlendirme ve ödüllendirme sistemi bulunmalı, doğru yeteneklerle rollerin kompozisyonu belirlenmeli, tanımlanabilir bir görev olmalıdır.

3- İletişim; anlaşılmak ve anlamın aktarılmasıdır. Kişiler arası iletişim sözlü, sözsüz ve yazılı iletişimdir. Örgütsel iletişimler; biçimsel küçük grup ağları, fısıltı gazetesi, elektronik iletişim yer alır. İletişimle çalışanın iş tatmini arasında bağlantı vardır. Etkili iletişim çalışan açısından motive edici özelliktedir. Etkili iletişim için ses tonu, yüz ifadesi, vücut dili yanı sıra doğru kanalı bulmak, etkin dinleyici olmak ve geri bildirim kullanmak gerekir. Aynı zamanda kültürel farklılıklar da iletişim etkinliğini arttırır.

4- Liderlik;  “Liderler doğru şeyi yapan insanlardır; yöneticileri işleri doğru yapan kişilerdir.’’- Profesör Warren G. Bennis

 Liderlik; liderliğin bir grup insanı ortak bir hedefe ulaşmak için harekete geçmeye motive etme sanatı olmasıdır. Bir işletme ortamında, bu, çalışanları ve meslektaşları şirketin ihtiyaçlarını karşılama stratejisiyle yönlendirmek anlamına gelebilir. Başkalarına ilham verebilmenin ve buna hazırlıklı olmanın temellerini ele alır. Etkili liderlik fikirlere dayanır, ancak bu fikirler başkalarına liderlik etmelerini istediği gibi davranmaya yetecek kadar iç içe olacak şekilde iletilemezse olmaz. Lider eylemin ilham kaynağı ve yöneticisidir. Grupta, başkalarının yönünü takip etmek istemesini sağlayan kişilik ve liderlik becerilerinin birleşimine sahip olan kişidir.

 İş dünyasında liderlik, bir şirketin yönetiminin zorlu hedefler belirleme ve gerçekleştirme, gerektiğinde hızlı ve kararlı harekete geçme, rekabeti geride bırakma ve başkalarına elinden gelenin en iyisini gerçekleştirmesi için ilham verme kapasitesidir. Liderlik, bir şirketin yönetiminin belirlediği tonda veya yönetimin kurduğu şirket kültüründe olduğu gibi daha bütünsel bir yaklaşımla da konuşabilir. İş dünyasında güçlü liderlik becerisine sahip bireyler, genellikle CEO (icra kurulu başkanı), COO ( yönetici işletme sorumlusu), CFO (mali işler sorumlusu), başkan ve başkan gibi yönetici pozisyonlarına yükselirler.

 Liderlik özellikleri; dürüstlük, doğruluk, güven, diğerlerine ilham vermek, bağlılık, tutku, iyi bir işletmeci, karar verme yetenekleri, hesap verebilirlik, delegasyon, güçlendirme, yaratıcılık, yenilik, empati, esneklik, duygusal zeka, alçakgönüllülük, şeffaflık, vizyon ve amaç yer alır.

5- Güç, Politika ve Çatışma;

 Güç, bireylerin davranışlarını etkileyip, bireylerin isteklerine göre davranma kapasitesidir. Bağımlılık gücün en önemli özelliğidir. Gücü kullanırken ortaya çıkan ilişkidir.
Biçimsel güç; bireyin örgüt içi konumunda doğar. 3 farklı güç vardır. Zorlayıcı, ödül ve yasal güçtür.
Kişisel güç; uzmanlık, saygı ve diğerlerinin hayranlığı ile oluşan kayaklardır.

 Politika; örgüt içi avantaj ve dezavantajların dağıtımına dair faaliyetlerden oluşur. Meşru politik davranışlar normal günlük politikalardır. Örneğin; işyerindeki şikayetler, ya da işyerindeki hiyerarşinin bozularak haberleşmelerdir. Meşru olmayan politik davranışlar kuralların ihlalidir. Örneğin;  cinsel taciz aleni veya gizli olan, sabotaj, isim takma ve uygunsuz giyinmedir.
Yöneticiler gücünü arttırmak için bağımlılığını artırmalıdır. Uzmanlığa dayalı güç geliştirilmelidir. Aynı zamanda etkin olmak için politik doğalarını kabul etmelidirler. İyi politika yapmak için iyi performans gerekir.

 Çatışma; 1930 ve 1940’lı yıllarda baskın olan grup davranışı ile ilgili tutumlarla tutarlılık gösterir. Zayıf iletişim, açık olma, karşılıklı güven eksiklikleri ve yöneticilerin çalışanların istek ve ihtiyaçlarına duyarlı olmamalarından kaynaklanan fonksiyon bozukluğu olarak tanımlanmaktadır. Günümüzde çatışma taraflardan birinin değer verdiği şeyin diğer negatif olarak etkilemek üzere olduğu süreç olarak tanımlanmaktadır.

C- Örgütsel davranışta örgütsel sistem düzeyi: Örgüt Yapısı, Örgüt Kültürü, İnsan Kaynakları Politikaları, Örgütsel Değişim ve Stres Yönetimi yer alır.

1- Örgüt Yapısı; iş görevlerinin nasıl olacağını, sınıflanacağını ve koordine edileceğini tanımlar.

2- Örgüt Kültürü; bir değer sistemidir. 7 temel nitelik söz konusudur. Bunlar; yenilik ve risk alma, ayrıntıya dikkat etme, sonuca odaklılık, insana odaklılık, takım odaklılık, saldırganlık ve istikrardır. Bu sayede 7 temek nitelik sayesinde örgüt kültürü hakkında bileşik bir görüntü ortaya koymaktadır. Kültür iklimi yaratır. Kültür bir yükümlülüktür. Çalışanlar kültürleri hikayelerle, ritüellerle, maddi sembollerle ve dillerle öğrenir. Örgüt kültürü çalışanların performans ve memnuniyetiyle ilgilidir.

3- İnsan Kaynakları Politikaları; çalışanların davranış ve tutumlarını şekillendirir. Seçim uygulamaları, eğitim ve geliştirme programları ve performans değerlendirme üzerinde etkisi vardır.
 Seçim uygulamaları; bireylerin iş ve örgütle uyumudur. Çalışanın kendi kararıyla seçtiği bu ilke bilimden uzak olması ve doğru kişi-iş uyumunun meydana gelmesidir.
 Eğitim ve geliştirme programları; öz yeterliliği arttırmaktır. Örneğin x, y ve milenyum çağları arasındaki değerlendirme farklıdır. X kuşağı işi alacağı para ile orantılı gerçekleştirirken, Y kuşağı ödül sistemiyle işini başarmak ister. Milenyum çağı da Y kuşağını takip etmektedir. Bu yüzden işe alımlarda kuşaklar arası eğitim ve geliştirme her kuşağın kendini performansıyla doğru tuttuğu eğitim ve geliştirmeye bağlıdır.
Performans değerlendirme; ödülün dağıtılmasıdır. Çalışanın memnuniyetiyle de odaklıdır.

4- Örgütsel Değişim ve Stres Yönetimi;

Değişim farklılık yaratmaktadır. Yaratıcılığı beraberinde getirir. 21. yüzyılın yönetici adaylarında olması gereken bir özelliktir.  Örgüt geliştirme çalışanın refahını geliştirmeye çalışan değişim metodudur. Bu metotlar; insanlara saygı, güven, destek, güç eşitliği, yüzleşme ve katılımdır.
Stres; bireyin ilgilendiği bir şeylerle ilgili karşısında oluşan olumlu veya olumsuz sonuçların doğma ihtimalinin öne sürüldüğü eylemdir. Potansiyel stres kaynakları; çevresel, örgütsel ve kişisel faktörlerdir. Çevresel faktörlere örnek vermek gerekirse şu anda yaşadığımız pandemi sürecinin doğrultusunda ortaya çıkan ekonomik belirsizliklerdir. Aynı zamanda şu an doların yükselmesi ve alım gücüyle alakalı finansal belirsizlikler de bunu etkiler. Örgütsel faktörlere örnek vermek gerekirse görev ve rol talepleridir. İş yerindeki görevin yerine getirilmesi veya sürenin yetiştirilmemesi gibi etkenler stres faktörünü artırabilir. Kişisel faktörlere örnek vermek gerekirsek; yine şu dönemlerde yaşadığımız pandemi sürecinden kaynaklanan ailevi problemlerle beraber ekonomik problemlerin beraberinde oluşmasıdır. Kişilik de bunları etkiler. Günümüzde bireylerin evde olduğu şu günlerde iş yerlerindeki belirsizlikler stres faktörünü etkilemektedir. Stresin doğurduğu sonuçlar kişiden kişiye farklılık gösterir. Örneğin fiziksel olarak baş ağrısı, tansiyon ve kalp rahatsızlıkları geçirebilirler. Ya da psikolojik olarak endişe, depresyon ve iş tatmininde düşüş, iş tatminsizliği, gibi durumlar meydana getirebilir. Ve son olarak davranışsal belirtiler gösterebilir. İşe gelmeme, iş değiştirme ve verimliliğini etkiler. Bireyler stres yönetimini başarılı bir şekilde gerçekleştirdiği zaman performanslarında artış olabilir.

 Her birey birbirinden farklıdır. Kimileri motivasyonla, kimileri stresle, kimileri ise yaratıcı düşünerek başarı elde eder. Her açıdan bireyin kendini geliştirmesi önemlidir. Özellikle yöneticiler için çalışanlarının değerlendirme sistemi, örgüt yapısı, insan kaynakları, motivasyon biçimleri, ödüllendirme sistemleri, iletişimleri, duyguları, sezgileri, tutumları, işe adanmışlıkları, örgüt kültürü, örgüt grupları, takımları, örgüt çeşitlilikleri, değerleri, kişilikleri, algılamaları ve karar alma süreçlerine bakılmalıdır. Örgütün davranışlarını bilmeden etkin veya verimli bir yönetici olunamaz.




Kaynakça: Stephen P. Robbins ve Timothy A. Judge, Örgütsel Davranış ( 14. Basımdan Çeviri, Eylül 2017).


Yorumlar